Budapeşte Şehir Notları: Gecesi Gündüzü Ayrı Renkli

Macaristan’ın en büyük şehri ve aynı zamanda başkenti Budapeşte. Tuna Nehri’nin iki yakasına konumlanmış büyülşaşırtan güzellikteki binaları, renkli gece hayatı ve lezzetli mutfağıyla yer etti bizim aklımızda.

Budapeşte’ye ne zaman gidilir?

Budapeşte’ye gidebileceğiniz en güzel zaman ilkbahar ve sonbahar ayları. Özellikle Nisan – Mayıs aylarında şehirde festivaller, etkinlikler artıyor, şehir hareketleniyor. Kış aylarında, hatta Ekim – Kasım ayları itibariyle hava sıcaklığı düşüyor. Benim gibi Noel temasını çok seviyorsanız, Aralık ayında da gitmeyi tercih edebilirsiniz. Hava soğuk olsa da şehirde üç farklı yerde kurulan Noel pazarları, insana sokaklarda saatlerce dolaşmak için yeterince motivasyon veriyor.

Budapeşte’de konaklama

Şehrin yüz ölçümü konusunda önce kısa bir girizgah yapalım. Öncelikle düşünülenin aksine öye çok büyük bir şehirden bahsetmiyoruz. Ortadan akan Tuna Nehri Budapeşte’yi Buda ve Peşte olarak ikiye bölüyor. Şehrin bir noktasından diğerine ortalama 1 saatte yürümüşlüğümüz var, o yüzden nerede konaklarsanız konaklayın merkezden çok fazla uzakta sayılmazsınız.

Budapeşte 23 bölgeden oluşuyor. En iyi restoranlar, mekanlar 5., 6. ve 7. bölgede. Biz 7. bölgede konaklamıştık ki, burası şehrin en güzel bölgelerden biri. Turistik ve popüler bölgelere buradan yürüyerek kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Airbnb sistemi Budapeşte’de oldukça gelişmiş, dolayısıyla evde konaklama opsiyonlarını tercih edebilirsiniz. Biz de airbnb üzerinden ev kiraladık ve otelde kalıyormuş kadar iyi hizmet aldık. Fiyat olarak da daha uyguna geliyor, tavsiye ederiz.

Budapeşte para birimi

Budapeşte para birimi Euro değil Forint. Euro kullanmayan
Avrupa ülkelerini çok seven biz Türkler Budapeşte’yi de çok
seviyoruz tabi ki.

1 forint 0,019 TL ediyor. Şehir Euro geçen yerlere göre daha ucuz ama yine de çok ucuz demek mümkün olmaz. Dışarıda yediğimiz, içtiğimiz, gezdiğimiz kişi başı günlük harcamamız ortalama 10.000 forint civarı olmuştu.

Budapeşte’de nerelere gidilir?

Balıkçı Tabyası’ndan şehir manzarası

Chain Bridge (Szechenyi Lanchid)

Budapeşte’nin ortasından geçen Tuna Nehri’nin, şehri Buda ve Peşte olarak ikiye ayırdığını söylemiştik. Şehrin iki yakasını birleştiren köprülerin en meşhuru ise Chain Bridge. Yani Zincir Köprü ya da kimilerine göre Aslanlı Köprü. Budapeşte’de gezilecek yerler listesinin başında gelen bu köprü, 1849 yılında yapılmış. Köprünün iki yanında yer alan aslan heykellerinin, şehri korumak için nöbet tuttuğu söyleniyor. Köprünün bir de enteresan bir hikayesi var. Köprünün mimarı William Tierney Clark, bu köprüyü en iyi eseri olarak nitelendirmiş. Öyle ki eğer köprüde bir hata olursa, kendini köprüden Tuna Nehri’nin sularına bırakacağını söylemiş. Açılış günü geldiğinde küçük bir kız köprüdeki bir hatayı fark etmiş. Köprünün başında duran aslan heykellerinin dili yokmuş! Bunu söylediğinde gözler Clark’a çevrilmiş, Clark da kendini Tuna Nehri’nin sularına bırakmış. Neyse ki sıcak hava ve köprünün çok yüksek olmaması sayesinde, nehirde biraz serinleyip çıkmış.

Buda Kalesi ve etrafı

Peşte tarafında kalıyorsanız Zincir Köprü’yü geçip Buda’ya ulaştığınızda karşınızda bir füniküler göreceksiniz. Burası Budapeşte’de gezilecek yerler arasında en popüler bölgelerden biri. Bu fünikülere binip tepeye çıkabilir, çıkarken şehir manzarasını keyifle seyredebilirsiniz. Tepeye çıktığınızda kale bölgesi sizi karşılayacak. 1700’lü yıllardan buraya inşa edilen dev saray, Macaristan Ulusal Galerisi ve Budapeşte Tarih Müzesi burada gezebileceğiniz önemli duraklar.

Fisherman’s Bastion (Balıkçı Tabyası)

Budapeşte deyince insanların aklına gelen ilk manzara burası. Budapeşte’nin 1. bölgesindeki Buda Kalesi’nde bulunan bu yapı, şehrin manzarasını en iyi görebileceğiniz yer. Kuşbakışı şehri izlemek ve Fisherman’s Bastion’un girintili çıkıntılı balkonlarında ve merdivenlerinde fotoğraf çektirmek için gidilir. Aslında şehirdeki instagram köşesi de denebilir burası için. Çıktığınızda göreceksiniz bu bölgede fotoğraflerin çektiren yoğunluğunu. Zaten instagram’da Budapeşte hashtag’iyle arattığınızda ilk karşınıza çıkan fotoğraflar da buradan oluyor.

Burası Macarların bu bölgeye gelmesinin 1000. yılını kutlamak için, 1895 yılında Mimar Frigyes Schulek tarafından inşa edilmeye başlanmış. Yapımı 7 yıl sürmüş. Balıkçı Tabyası’nın yapımı tamamlandıktan 4 yıl sonra ise yapının bulunduğu meydana Macaristan’ın ilk kralı I. Stefan’ın heykeli dikilmiş.

Adının neden Balıkçı Tabyası olduğuyla ilgili çeşitli söylentiler var. Kimisine göre savaş sırasında Budin Kalesi’ni kentin balıkçılar loncası savunduğu için buraya bu isim verilmiş. Kimisine göre de Roma İmparatorluğu döneminde Balıkçı Tabyası’nın bulunduğu tepenin etelerinden balıkçılar yaşadığı için bugün bu isim verilmiş.

Matthias Church

Balıkçı Tabyası’na çıktığınızda, hemen arkasında etkileyici desenleriyle dimdik ayakta duran gotik bir yapı göreceksiniz. Burası Matthias Kilisesi. Kilisenin Osmanlı işgali sırasında yaklaşık 150 yıl cami olarak da kullanıldığı biliniyor.

Parlamento Binası

Açık ara farklı gördüğüm en ihtişamlı yapılardan biri Parlamento Binası. Dünyanın en büyük üçüncü parlamento binası burası. Tuna Nehri kenarında, özellikle geceleri ışıl ışıl kendisi. Şehirde dolaşırken farklı açılardan bu binayı görmeniz mümkün. Şehrin Peşte kıyısı kenarında yer alıyor. Karşıdan fotoğrafını çekmeniz için Buda tarafına geçmeniz gerek. Fisherman’s Bastion’a çıkarken de binayı uzaktan görebilirsiniz. Binanın bulunduğu yere ise yürüyerek ya da şehrin içinde gezinen tramvayla kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Bina içinde gezmek isterseniz, tatil dönemleri haricinde içeride turlar düzenleniyor. Onlardan birine katılıp bu ihtişamlı Parlamento Binası’nı daha yakından görebilirsiniz. Ama bizim tavsiyemiz, bu binanın manzarasını muhakkak gece uzakta bir noktadan izleyin. Şehrin çehresine neler kattığını daha iyi anlamanız garanti.

Shoes on the Danube

Peşte nehir kenarından Parlamento Binasına doğru yürürken, nehir kenarında dizili ayakkabılardan oluşmuş bir heykel göreceksiniz. Bu Shoes on the Danube anıtı. Bu anıt İkinci Dünya Savaşı zamanında burada öldürülen Yahudiler anısına burada bulunuyor.

St. Stephen’s Basilica (Aziz Stefan Bazilikası)

Şehrin en güzel kiliselerinden. Özellikle Noel döneminde meydandaki süslemeyle birlikte harika bir atmosferi oluyor buranın. Önünde kurulan Noel Pazarı da, Noel pazarları arasında favorim olmuştu. Kilisenin kendisi de oldukça büyük ve etkileyici. Hatta uzunluğu Parlamento binasının uzunluğuyla birebir aynıymış. Bu da Macaristan’da din ve devletin birbirinden üstün olmadığını simgeliyormuş. Kiliseye ücretsiz olarak girebilirsiniz.

Aziz Stefan Bazilikası

House of Teror (Terör Müzesi)

Bizim Budapeşte’ye gidişimiz Noel Dönemi’ne denk geldiği için burası maalesef kapalıydı. Ama binanın dışından bile içeride etkileyici birşeyler olduğunu anlıyorsunuz. İkinci Dünya Savaşı’ndan en çok etkilenen ülkelerden biri Macaristan. Bu dönemde yaşanan vahşetin bir nebze de olsa aktarıldığı bir müze burası. Her müze gibi Pazartesi günleri burası da kapalı. Aralık ayında ise diğer yerlerden biraz daha erken tatile giriyor, gitmeden muhakkak kontrol edin.

 Varosliget (Şehir Parkı)

Budapeşte’nin ana caddelerinden biri olan Andrassy Caddesi’nin sonunda bulunuyor burası. (Terör Müzesi de bu caddede) Caddede uzunca bir yürüyüşün ardından buraya ulaşabilirsiniz. Bu bölge açık alan olması itibariyle şehrin diğer yerlerine göre daha soğuk olacağından güzel bir havada gitmenizi, hatta mümkünse çimlerde yayılacak zamanı kendinize ayırmanızı tavsiye ederz. Ama bunun dışında burada Kahramanlar Meydanı, Tarım Müzesi, Szechneyi Termal Havuz, Güzel Sanatlar Müzesi, Modern Sanat Müzesi’ni de görebilirsiniz.

Hösök Tere – Kahramanlar Meydanı

Kahramanlar Meydanı, Macaristan’ın kuruluşunun 1000. Yılı için inşa edilmiş bir başka yer. Hemen girişte kocaman bir anıt ve heykeller görüyorsunuz, burada ülkenin tarihinde önemli yeri olan insanları yer alıyor. Bu meydan hem Budapeşte hem de Macaristan için oldukça ikonik.

Szechenyi Termal Hamamı

Budapeşte termal sular konusunda oldukça zengin. Dolayısıyla oraya gidince termal havuzlara gitmek oldukça popüler bir aktivite. Biz gittiğimizde mevsim şartları pek elvermediği için denemedik. Ama etraftan aldığım duyumlara göre oldukça keyifli bir ortam varmış, denemeye değer diyoruz.

Şehirde Szechenyi dışında başka termal havuzlar da var ama en popüler ve geniş olanı Szechenyi Termal Hamamı. Bir diğer popüler olanı ise Gellert Hamamı. Bunlardan birini rotanıza ekleyin deriz. Ayrıca özel günler ve haftasonları özel düzenlenen partiler ve etkinliklere de katılabilirsiniz.

Diğer Makaleler

Keşfet

Keyifle Noel Pazarı Gezebileceğiniz Şehirler

Kışın gelmesiyle beraber hepimizin içini bir yeni yıl coşkusu kapladı. Rengarenk süslerle donatılmış çam ağaçları,...

Antakya’de nerede ne yemeli?

Antakya'yı gezip lezzetleriyle ilgili bir yazıyı buraya bırakmamak, o güzelim mutfağa haksızlık olurdu. Yediklerimle...

İstanbul’un 5 yeşil kalesi

Çoğu zaman kalabalık ve gürültülü şehir hayatından kaçıp kendimizi doğanın kollarına bırakmak istiyoruz. Tüm...

Dijital göçebelerin uğraması gereken 5 muhteşem yer

Hem tatilim eksik olmasın hem de işlerim aksamasın diyenler toplanın!Pandemi süreciyle beraber bir mekâna...

İzmir Seyahat Rehberi: Ege’nin İncisine Yolculuk

Ege’nin incisi, değişmeyen tatil bölgesi, hem insanıyla hem doğasıyla ayrı bir yeri olan, Türkiye’nin...

Fidan Bağışı Yapabileceğiniz Güvenilir Kurumlar

Bugünlerde gündemimiz ne yazık ki oldukça can sıkıcı… Manavgat ile başlayan orman yangınları şu...

Popüler Konular

Yorumlar

CEVAP YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz