Kadıköy’de Dönüşümün Adı: Yeldeğirmeni

Cihangir ve Karaköy’ün ardından dönüşüme uğrayan semtlerimize Anadolu Yakası’ndan Yeldeğirmeni de eklendi. 3-4 yıl önce ara sokaklarında tedirginlikle yürünen semt, şimdi sosyalleşmek için sokaklara taşan, elinde kahvesi ya da içkisiyle kapı önlerinde sohbet etmeyi seven kitlenin uğrak yerlerinden biri oldu. Sıra sıra mekanlar, kahvaltıcılar, atölyeler, sanat evleri açıldı, işgal evleri kuruldu, Mural-ist Festivali duvarları renklendirdi. Bizlere de böylece hem harika fotoğraflar çekmek için bir fırsat doğdu hem de keşfedilecek yeni mekanların kapısını aralanmış oldu.

Buyurunuz şimdi Yeldeğirmeni’ni birlikte gezelim…

Semtin girişindeki Yeldeğirmeni haritası

Geçmişte nasılmış?

Fotoğraf: yeldegirmeni.kadikoy.bel.tr

Böylesine değerli bir eski İstanbul semtinden bahsederken, tarihine değinmeden geçmek olmaz. Bu semtte 15. ve 16. yüzyılda bahçeli köşkler varmış, 17. yüzyıla gelindiğinde ise sultan 1. Abdülhamit semte 4 adet yeldeğirmeni yaptırmış. Bu yeldeğirmenlerinin yapılış amacı ise, semt sakinlerinin o dönemki un ihtiyacını karşılamakmış. Hatta bölgedeki Tarihi Yeldeğirmeni Fırını’nın o günlere bir gönderme yapan logosunu gittiğinizde görebilirsiniz.

Şimdi nasıl?

Yeldeğirmeni bugünlere hem gençlerin yeni çekim merkezi haline geldi hem de birçok film setine ev sahipliği yapmaya başladı. Örneğin Cem Yılmaz’ın son filmi Pek Yakında’da semtin sokaklarında çekilmiş birçok sahneye rastlayabilirsiniz.

Bugün yolunuz düştüğünde, Yeldeğirmeni’nde yapabileceğiniz birçok keyifli aktivite var. Özellikle ara sokaklarda gezmeyi, fotoğraf çekmeyi, tarihi binaları izlemeyi, keşfetmeyi seviyorsanız burası tam size göre. En kısa zamanda bir Yeldeğirmeni keşfi planlıyorsanız eğer, aşağıdaki önerilerimize bir göz atın.

Graffiti’leri takip edin

Kadıköy ve Yeldeğirmeni’ndeki birçok apartman duvarında, kendisine hayran bıraktıran graffiti örnekleriyle karşılaşmanız mümkün. Son üç yıldır Kadıköy Belediyesi’nin de desteğiyle Mural-ist Festivali’nin düzenlenmesi, Kadıköy duvarlarını günümüze neşe katan bir hale soktu. Bu duvarlarda Instagram hesabınızı coşturacak birçok malzeme var. Zaman kaybetmeden şarjları fulleyip, bir fotoğraf çekimine çıkın deriz. İşte sizin için seçtiğimiz ve favorimiz olan graffitiler.

Mimari keşfe çıkın

Bu civardaki apartmanlar ve binalar, yaşanmışlığı, hikayesi ve günümüz yapılaşma anlayışının aksine, göz dolduran detayları sayesinde İstanbul için önemli bir nimet. “Eskiyi yık, yenisi yap” zihniyetinden siz de en az benim kadar bıkmış durumdaysanız, bu semtin tatlı cumbalı taş binalarını görmeye gelin derim. Gelmişken de bol bol fotoğraf çekip, yine Instagram hesabınıza malzeme yaratın.

Kehribardjı, Menase, Celal Muhtar, Demirciyan, Sünget ve Valpreda Apartmanları İstanbul’un konut olarak yapılan ilk apartmanlarından. Mesela üstte yer alan fotoğraf, Macit Erbudak Sokaktaki Sünget Apartmanı’na ait. Burası Haydarpaşa Garı’nı yapan Alman mühendislerin inşaat sırasında kendilerine konaklamak için yaptıkları apartman. Yeldeğirmeni’nde bunun gibi etkileyici birçok apartman var. Bir de Ayrılık Çeşmesi var, geçmişte birçok ayrılığın başladığı yer olmuş bu çeşme. Askere ya da hacca gidenler burada vedalaşırmış sevdikleriyle. O sebeple de adı Ayrılık Çeşmesi olarak kalmış. Bugün aklınızda bir durak adı ya da Tepe Nautilus’un karşısı olarak kalmış olarak kalmış olabilir burası.

Antikacıları Kurcalayın

Semt eski olunca antikacısı da bol oluyor haliyle. Macit Erbudak Sokak’taki Asya Kitap benim en sevdiklerimden. Mekanın sahibi Orhan Abi kendi kitaplarını, koleksiyonlarını burada sunuyor ve çeşitli tasarımcıların çalışmalarını sergileyebileceği bir alan yaratıyor. Osmanlı ve Cumhuriyet Tarihi’nden kalma okul karneleri, takdirnameler, fotoğraflardan oluşan zengin bir arşiv var burada. Hemen onun karşı köşesinde, sol tarafta da bir başka antikacı var. Burada daha çok antika eşyalar satılıyor.

Odun Fırınından Taze Simit Yiyin

Yeldeğirmeni’nde odun fırınında pişen harika simitler yapan 3 adet fırın var. Bunların sokağa yaydığı mis gibi fırın kokusu inanılmaz, çıtır çıtır simitleri ise çok lezzetli. Sokaklarda dolanırken belki taze bir simit size eşlik edebilir. Ne dersiniz?

Ve sonunda bir soluklanın

Son zamanlarda Yeldeğirmeni sokakları sosyalleşmek isteyenlere de ev sahipliği yapıyor demiştik. İşte bir süredir sokaklara hayat veren mekanlardan bazıları…

Cafe Mu

Cafe Mu, Yeldeğirmeni’nin yeni sayılabilecek sakinlerinden. Kahvaltısı güzel, fiyatları uygun. Bir porsiyon kahvaltı 11 TL. Menüsünde patlıcanlı börek, peynirli anne poğaçası gibi güzellikler de var. Bir kahvelerini içmek ya da bu lezzetlerin tadına bakmak için uğrayın deriz.

Mahatma Cafe

Yeldeğirmeni’nin vegan cafe’si. Salatalar, zeytinyağlılar buranın menüsünün başrol oyuncularından. Mevsiminde taze sebzelerden leziz sağlıklı yemekler yapıyorlar. Mercimek köftesi, humus, zeytinyağlı dolma, patlıcan, taze kekler burada bulabilecekleriniz arasında. Gittiğim her yerde aç kalıyorum diye şikayet eden vejeteryanlar için tam bir cennet.

Kafanızdaki sandviç algısını çok değiştirecek bir yer burası. Yalnızca atıştırmak ya da hızlıca karın doyurmak için tadına ve içeriğine çok dikkat etmediğiniz sandviçler, burada harika soslar ve malzemelerle çok leziz bir hal alıyor. Özellikle ekmeğin içine sürdükleri pesto, kuru domates sos gibi lezzetler işin boyutunu baya değiştiriyor. Bol bol malzemeli doyurucu bir sandviçin fiyatı 6-7 TL civarında. Mutlaka bir uğrayın derim.

Yazar: Gizem Telci @bohemisko

Kaynak: geziko.com/blog