Bundan üç sene önce hiç aklımıza gelir miydi Karaköy’ün yeni cazibe merkezi olacağı? Cihangir’den başlayıp, Asmalı ve Tünel civarına uzanan ve güzel yemekleri ilginç mimariyle buluşturan mekanlar, şimdi Yüksek Kaldırım’dan aşağı inip Karaköy’den Tophane’ye doğru bir yol aldı sanki… Bunca zamandır zaman geçirdiğimiz, çayını kahvesini içtiğimiz bu güzel yerleri yazmadan geçmek olmazdı tabi. Buyurunuz Kemankeş Mahallesi’nden Kılıçali Paşa’ya 20 adımda Karaköy’ün en hip mekanları!
1. Tükkan
Geçtiğimiz aylarda birinci yılını güzel bir partiyle kutlayan Tükkan, bana göre Karaköy’ün en sosyal mekanlarından. Arkadaş buluşmaları, doğum günü partileri, civardaki herhangi bir etkinlik öncesi toplaşmalar için sık sık gidilen restoranlardan biri oldu kısa zamanda. Etli, tavuklu yemekleri, makarnaları ve salataları özellikle o civarda çalışanların öğle ve akşam yemeği menüsünü oluşturuyor. Ayrıca kendine has kokteylleri de denemeye değer. #tukkansenin hashtag’li brandalarıyla da oldukça sevimliler.
2. Colonie
Açılalı 6-7 ay oldu ama kısa zamanda müdavimleri oluştu Colonie’nin. İyi fine-dining restoran diyebiliriz burası için. Ben edamamesinden başka bir şeyini tatmadım henüz. Ama paella’sının pek seviliyor. İç dekorasyonu gerçekten çok şık ve otururken insana kendini iyi hissettiriyor. Yalnızca her sabah o civardan yürüyen biri olarak, tüm kaldırımı kaplayan masa ve saksılarının çok sevilmediğini söyleyebilirim.
3. Ops
Ops menüsünden önce özenli dekorasyonuyla bakışları üzerine çeken bir mekan. Gri ve sarı tonlarının uyumunu çok güzel yakalayarak, en sevdiğim ikiliyi bir araya getirmişler burada. Kahve molaları, huzurlu bir çalışma ya da arkadaş buluşmaları için tercih edilebilecek yerlerden. Doyurucu bir tabak için, menüden etli ya da tavuklu wrap’ini sipariş edebilirsiniz.
4. Unter
Karabatak’ın hemen karşı köşesinde, zengin menüsü ve bana göre bir parça abartılmış fiyatlarıyla ağırlıyor Karaköy sakinini. Tam olarak fine-dining restoranı olduğu söylenemez yalnızca kahvesini içmek ya da atıştırmalık almak için de gidebilirsiniz oraya. İçerisi oldukça şık dekore edilmiş. Yaratılan atmosfer bir fine-dining restoran imajı çiziyor. Fakat bir öğlen sipariş ettiğim üçlü mini burgerlerinin, beklentilerimin altında geldiğini söyleyebilirim.
5. Karabatak
Karabatak da Karaköy’ün en eskilerinden… Çok çeşitli Julius Meinl kahveleriyle, öğle molalarının uğrak noktalarından biri. Müdavimleri çok, uğramaya değil uzun uzun zaman geçirmeye geliyorlar. Eskiden öğrenciler için fiyat politikası, bırakılan bahşiş üzerinden işliyordu. Yani öğrenciler bir kahveye, bütçelerine göre bir fiyat ödüyorlardı ama artık o uygulamayı kaldırdılar sanırım.
6. Dem Karaköy
Çay kültürüne zengin bir bakış açısıyla yaklaşan Dem Karaköy, kısa zamanda çay diyice akla ilk gelen mekanlardan biri oldu. Birkaç ay önce Bebek’te bir şubelerini de açarak, çay sevgilerini semt semt yaymaya başladılar. Yaz aylarında yaptıkları şeftalili ve çilekli soğuk çayları oldukça cezbedici. Ben ilk beyaz çayımı burada içtim ve o günden sonra tutkunu olduğumu söyleyebilirim.
7. Press
Dem Karaköy’ün hemen sırasında geçtiğimiz bahar aylarında açıldı bu mekan. Menengiçten, mırraya, damla sakızlısından yeşiline çeşit çeşit kahveden oluşan zengin bir menüsü var. Günlük olarak hazırlanan tatlı ve kurabiye alternatifleri de sunuyorlar. Mekanın esprili yanı, her masaya oyuncu ya da yazar gibi ünlülerin ismini vermiş olmaları. Canınız kahve çekerse Press’e, çay çekerse Dem’e gidebilirsiniz. 🙂
8. Nar Dükkan
Nar Dükkan’ın menüsü oldukça zengin. Günlük değişen ev yemeklerinden atıştırmalıklara, kahve ve tatlı çeşitlerine ne ararsanız bulabilirsiniz burada. İşletenler de çok misafirperver ve hoşsohbet. Yolunuz düşerse mutlaka uğrayın.
9. Baltazar
Karaköy’ün dönüşümü sırasında açılan ilk gurme burgercilerinden biri. İlk açıldığında da seviyordum, hala da severim. Karamelize soğanlı ve cheddarlı Baltazar burgeri favorim. Buranın enteresan özelliklerinden biri, su, soda ve tüm gazlı içecekleri çocukluğumuzda çay bahçelerinde olan büyük cam şişelerde servis ediyor olmaları.
10. Heisenberg
Baltazar’dan sonra açılan burgerci Heisenberg, özellikle büyük posiyon ve gramajlarıyla konuşuluyor. Burgerleri çok lezzetli ve doyurucu. Etli ve tavuklu yemeklerini mutlaka makarna ve salatayla getiriyorlar. Dolu dolu bir öğlen ya da akşam yemeği için oraya da şans verebilirsiniz diyorum.
11. Pim Karaköy
Lübnan mutfağının damak tadımıza en uygun örneklerini sunan Pim Karaköy, geçtiğimiz yaz aylarında açıldı. Falafeli, tabbulesi, pita arası lezzetleri çok iyi. Cevizli ve sucuklu köfteli pitası favorim. Yanında bir de butik pastanesi var ki, her önünden geçerken vitrinine takılmadan edemiyorsunuz.
12. Gakkı
Muhit’in hemen karşısında, sıra sıra dizili küçük mekanlardan biri. Buradaki misafirperverlik ve komşuluk ilişkisi gerçekten çok güzel. Birisi mekanında yer kalmadığında ya da kahvaltı, kahve gibi spesifik bir tat için orada bulunduğunda, o işi kim en iyi yapıyorsa oraya yönlendiriyorlar sizi. Gakkı da böyle bir samimiyetle işletilen mekanlardan biri. Sahibi eski reklamcı. Her reklamcının hayalini gerçekleştirmiş ve entrikalar dünyasından uzaklaşıp, kendi minik ve huzurlu kafesini açmış. İçeride birkaç, kapı önünde 4-5 masadan ibaret burası. Kahvaltı tabağı çok güzel, hafta sonu o civarlarda nerede kahvaltı etsek diye dolaşmaya kalkarsanız, Gakkı’yı tavsiye edebilirim.
13. Coffee Sapiens
Bu civarda son açılan take away kahvecilerden. Gakkı’nın hemen bitişiğinde, bu civardaki tüm mekanlar gibi küçük ve sevimli bir dükkan. Kahveleri kadar cheesecake’leri de seviliyor. Sabah işe giderken yolunuz benim gibi buralardan düşüyorsa, ayılmak için bir latte’sini içebilirsiniz.
14. Muhit
Karaköy üzerinden ölü toprağını atarken açılan ilk mekanlardan. Özellikle bahar aylarında öğlenleri sık sık gider kahvelerini içerim. Bugünlerde dükkanın önünü kış bahçesi gibi kapatıp, elektrikli sobalarını da koydular kapının önüne. Bu haliyle Asmalımescit’in Asmalımescit olduğu günlerde, Badehane’nin yarattığı samimi kahve ortamını hatırlatıyor bana. Yazın yaptıkları zencefilli ve taze naneli limonataları çok iyi. Yolunuz düştüğünde bir kahvesini içmek ya da kahvaltı etmek için uğrayın derim.
15. Bando Kitchen
Hem güzel ev yemekleri ve makarnaları vardır hem de bol çeşitli kahveleri, bitki çayları… Ben en çok bahar aylarında kapısının önüne atıp, ekoseli örtülerle süslediği masalarında oturup kahvesini içmeyi ve sokakta olup bitenleri seyretmeyi severim. Aynı zamanda çok güzel atıştırmalık kurabiyeleri vardır. Sağolsunlar kasa önündeki cam kavanozlarda duran çeşit çeşit kurabiyeleri meraktan her sorduğumda, mutlaka ikram ederler bir tane. Özellikle de bu sebepten severim kendilerini.
16. Gran Karaköy
Ev yapımı köftesini yemek ya da bir kahvesini içmek için uğranabilecek mekanlardan biri. Asma ağacının gölgesinde kalan, bol kedili sokağında oturmak bile huzur verir insana.
17. Komodor
Pek misafirperver oldukları söylenemez ama pizzaları ve yaban mersinli, naneli gibi enteresan aromalı, gazlı içecekleri güzeldir. Ayrıca yakın zamanda hem yemeksepeti.com’a girmişler hem Cihangir Galata civarındaki evlere servis yapıyorlarmış.
18. SAHİ İstanbul
Eski İstanbul esintilerini, şehrin en tarihi noktalarından birinde hem biraz turistik hem de tüm ziyaretçilerin kendine uygun birşeyler bulabileceği bir şekilde sunuyor SAHİ İstanbul. Alt katında lokum yapımını görebileceğiniz açık mutfağı, geniş bir hediyelik eşya ve kitap reyonu ve tatlı vitrinleri var. En üst katında ise Karaköy’e tepeden bakan harika manzaralı terası… Baklavası, güllü muhallebisi ve cevizli kaymaklı lokumu gerçekten çok başarılı.
19. Mums Cafe
Civarlarda güzel take away kahve alabileceğiniz sayılı mekanlardan biri Mums. Ayrıca günlük cinnamon roll’ları, nutellalı rulo pasta, cheesecake ve havuçlu kek gibi dayanılmaz karbonhidrat bombalarını doya doya yiyebileceğiniz yerlerden biri. Açık mutfağı ve vitrini sayesinde hem yapım aşamalarını hem de sonuçlarını keyifle izleyebiliyorsunuz. Fakat benden söylemesi, kilo probleminiz varsa yaklaşmayın derim.
20. Bej Karaköy
Çok sevdiğim Fransız Geçidi’nin girişinde, şık bir restoran Bej Karaköy. İyi bir fine-dining restoranı olduğu söylenebilir ama fiyatları kalitesine kıyasla oldukça uygun. Bir hamur işi insanı olarak ben en en çok makarnalarını seviyorum. Ama dilerseniz zengin menüsünden etli veya tavuklu ana yemeklerini ya da çok çeşitli salatalarını tercih etmeniz mümkün.
Yazar: Gizem Telci @bohemisko