İzmir Seyahat Rehberi: Ege’nin İncisine Yolculuk

Ege’nin incisi, değişmeyen tatil bölgesi, hem insanıyla hem doğasıyla ayrı bir yeri olan, Türkiye’nin üçüncü büyük şehri İzmir… İstanbul’da yaşayanlar en az bir kere, “Ah şimdi İzmir’de yaşamak vardı, keşke oraya yerleşsem” demiştir. Bunu başaranları kutluyorum, ama başaramayanlar da hiç üzülmesin. İzmir’e doyacağınız harika bir yazı sizleri bekliyor. İzmir’i ziyaret etme şansınız olursa görmeden dönmeyin diyeceğim yerler, her zevke bütçeye uygun aktiviteler bu yazı da sizleri bekliyor. Keyifli okumalar.

İzmir bir prensestir, bazen bir sevgili veya eş, bazen kız kardeştir, bazen de küçük bir kız çocuğu.

-Victor Hugo

Eşsiz bir manzara: Tarihi Asansör

İzmir’in en önemli tarihi yapılarından biri alan asansör, Mithatpaşa Caddesi ile Şehit Nihat Bey Caddesi’ni arasındaki ulaşımı sağlıyor. 1907 yılında Nesim Levi (Bayraklıoğlu) tarafından yaptırılan asansör, birinden diğerine 155 basamakla ulaşılan iki semt arasında hızlı ve kolay ulaşım sağlama amacıyla yaptırılmıştır. 1985 ve 1993 restorasyonları ve Dario Moreno takviyesiyle bugünkü halini alan İzmir Tarihi Asansör, hala işlevini koruyor. Seyir terası vasfıyla da dikkatleri üzerine çeken asansörü mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Göreceğiniz manzaraya hayran kalacaksınız.

Keyifli akşamlar: Alsancak

İzmir denilince ilk akla gelen yerlerden biri hiç şüphesiz ki Alsancak. Kafeleri, lokantaları, barları, mağazaları, koşu ve bisiklet parkurlarıyla İzmir’in en popüler gezi ve eğlence mekânı olduğunu söyleyebiliriz. Kordonboyu, Kıbrıs Şehitleri Caddesi, Gündoğdu Meydanı İzmir seyahatlerinizde mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerler arasında. Önce sahilde muhteşem gün batımını izleyip, ardından sıra sıra dizilmiş birbirinden güzel mekânlardan birine oturup keyifli bir akşam geçirebilirsiniz.

Kendinizi şımartma vakti: Alaçatı

Çeşme ilçesinde bulunan Alaçatı, son yıllarda Ege Bölgesi’nin en gözde tatil yerlerinden biri. Rengârenk taş evleriyle, hayat dolu sokaklarıyla, butik otel ve dükkânlarıyla kendine has bir atmosfere sahip. Burası için diğer tatil beldelerine göre daha rüzgârlı ve denizi daha serin demek mümkün. Eğer rüzgâr sörfü yapmak isterseniz Alaçatı’yı tercih edebilirsiniz. Su sporlarıyla aram iyi değil diyorsanız da birbirinden renkli birçok mekân seçeneğiniz var. Alaçatı en az bir kez mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri. Burada keyifli vakit geçirmeme ihtimaliniz pek yok.

Şirin bir balıkçı kasabası: Foça

Gelelim İzmir’de aşık olduğum yere… Ege’deki diğer tatil beldelerine göre doğasını ve tarihini oldukça korumuş küçük bir balıkçı kasabası burası. Kalabalık turizm beldelerinin aksine huzur dolu, sakin ve oldukça şirin bir bölge. Denizini anlatmaya kelimeler yetmez. Cam gibi berrak suyu ve tertemiz doğası, görenleri kendine hayran bırakıyor. Sabah erkenden Foça’ya gidip önce biraz etrafı gezmenizi öneririm. Belki de daha önce çekmediğiniz kadar güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Biraz da deniz keyfi yaptıktan sonra birbirinden şirin balık restoranlarından balık ekmek yiyebilirsiniz. Dönerken çok üzüleceksiniz, bir daha ziyaret etmek için can atacağınızdan eminim.

Biraz da tarih: Efes Antik Kenti

İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunan Efes Antik Kenti’nin tarihi MÖ 600 yıllarına dayanıyor. Asırlar boyu üstün şehir planlama örneği ve bir liman kenti olması sebebiyle tarihin ta kendisi diyebiliriz. Tarihçilere ışık tutan, gezginleri içinde bulundukları zamandan uzaklaştıran Efes Antik Kenti, 2015 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kabul edildi. Sene boyu ziyarete açık olan antik kente müze kart ile giriş yapılıyor. Buraya en az 2-3 saatinizi mutlaka ayırın. Yaz aylarında hava sıcaklığı nedeniyle gezmekte biraz zorlanabilirsiniz. Yürüyeceğiniz alan çok büyük olduğu için güneş sizi zorlayabilir. Bahar aylarında ziyaret etmek hava koşulları açısından daha elverişli olacaktır.

Her dinden insanın ziyaret ettiği mekan: Meryem Ana Evi

Efes Antik Kenti’ne kadar geldiyseniz Meryem Ana Evi’ni görmeden dönmek olmaz. Antik kente oldukça yakın, Bülbül Dağı üzerinde bulunan Meryem Ana Evi, tarih açısından çok önemli bir konumda. Meryem Ana’nın son günlerini geçirdiği bu ev, Hristiyanlık ve tüm dünya din alemine ışık tutuyor. Papa VI.Paul’un 1967 yılındaki ziyaretinden sonra her yıl Ağustos ayının 15. gününden ayinler düzenleniyor. Meryem Ana Evi’ni ziyaret ettikten sonra sağ tarafta bulunan merdivenlerden aşağı indiğiniz zaman çeşmeleri göreceksiniz. Bu çeşmelerden akan su içilebiliyor ve suyun şifalı olduğuna inanılıyor. Denemekten zarar gelmez. 🙂

Adı gibi şirin bir köy: Şirince

Selçuk’tan ayrılmadan önce rotanızı Şirince’ye çevirin. Doğası ve mimarisiyle gerçekten adı gibi şirin bir köy. Hatırlarsanız 2012 yılında Maya Takvimi’ne göre Şirince, dünyada kurtulan 2 yerden biri olacaktı. Kıyameti bilmem ama Şirince’ye gelmek için başka birçok bahaneniz olabilir. Özellikle şarap seviyorsanız burası tam size göre. Neredeyse bütün şarap evleri şarap tadımı yaptırıyor, bence hepsinin tadına bakın. Aklınıza gelebilecek bütün şarapları burada bulabilirsiniz. Fiyatları ise oldukça uygun. Çarşıda ise el yapımı, doğal birçok ürün bulabilirsiniz, gelmişken mutlaka alışveriş yapın. Kiliseleri de ziyaret ettikten sonra bir çay molası verip doğanın tadını çıkarabilirsiniz.

Hayvanlara yakından bak: İzmir Doğal Yaşam Parkı

İzmir Doğal Yaşam Parkı Avrupa Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumları Birliği’ne (EAZA) adaylık başvurusunda bulunmuş, geçirdiği inceleme denetlemelerden sonra 3 Nisan 2011 tarihinde EAZA’ya tam üye olmuş. Oldukça büyük bir alana kurulan İzmir Doğal Yaşam Parkı, Çiğli ilçesinde yer alıyor. Burada fil, zebra, aslan, zürafa, timsah, geyik, kaplan ve daha birçok hayvanı yakından görebilirsiniz. Çok düşük bir miktar giriş ücreti var. İçeride dinlenebileceğiniz banklar, çardaklar ve kafe de bulunuyor. Hayvanlar alemine merakınız varsa İzmir’e gelmişken doğal yaşam parkını ziyaret edebilirsiniz.

Doğa harikası: Mordoğan-Karaburun

Burası da tıpkı Foça gibi kendine aşık ettiren yerlerden biri. Şirin teknelerin, balık restoranlarının ve güzel insanların bulunduğu bir balıkçı kasabası. Eğer toplu taşıma ile gidiyorsanız önce Mordoğan’a uğruyorsunuz. Burada sahil boyunca gezip bir şeyler atıştırdıktan sonra minibüse binip Karaburun’a geçebilirsiniz. Karaburun için tam bir doğa harikası diyebiliriz. Mordoğan’a göre daha küçük ve sakin bir bölge. Denizi muhteşem, suda birçok balık görmek mümkün. Kafa dinlemek ve huzur bulmak için biçilmiş bir kaftan desem abartmış olmam. İzmir’e geldiyseniz ziyaret etmenizi şiddetle tavsiye ederim.

İzmir’de dalış

Karaburun’u bu kadar övmemin bir sebebi daha var tabii ki. İlk dalış deneyimimi yaşamış olduğum yer olduğu için buraya biraz torpil geçeceğim. Denizini gördüğüm andan itibaren su altında bulunan canlıları merak etmeye başlamıştım. Tam o sırada Ege Octopus İzmir Dalış Merkezi tabelasını görünce çok heyecanlandım. Dalış yapan insanlar çok memnun kaldıklarını ve su altının çok güzel olduğunu söylediler. Ben de dalış yapmaya karar verdim ve ne kadar haklı olduklarını gördüm. Türkiye sınırları içinde dalış yapabileceğiniz en güzel yerlerden biri Karaburun diyebilirim. Ufak bir eğitimin ardından hocalar eşliğinde dalış yaptım ve hayatımın en güzel deneyimlerinden birini yaşadım. Birçok balık türünü görebileceğinizden ve bir daha dalmak isteyeceğinizden hiç şüphem yok.

 

Diğer Makaleler

Keşfet

Keyifle Noel Pazarı Gezebileceğiniz Şehirler

Kışın gelmesiyle beraber hepimizin içini bir yeni yıl coşkusu kapladı. Rengarenk süslerle donatılmış çam ağaçları,...

Antakya’de nerede ne yemeli?

Antakya'yı gezip lezzetleriyle ilgili bir yazıyı buraya bırakmamak, o güzelim mutfağa haksızlık olurdu. Yediklerimle...

İstanbul’un 5 yeşil kalesi

Çoğu zaman kalabalık ve gürültülü şehir hayatından kaçıp kendimizi doğanın kollarına bırakmak istiyoruz. Tüm...

Dijital göçebelerin uğraması gereken 5 muhteşem yer

Hem tatilim eksik olmasın hem de işlerim aksamasın diyenler toplanın!Pandemi süreciyle beraber bir mekâna...

İzmir Seyahat Rehberi: Ege’nin İncisine Yolculuk

Ege’nin incisi, değişmeyen tatil bölgesi, hem insanıyla hem doğasıyla ayrı bir yeri olan, Türkiye’nin...

Fidan Bağışı Yapabileceğiniz Güvenilir Kurumlar

Bugünlerde gündemimiz ne yazık ki oldukça can sıkıcı… Manavgat ile başlayan orman yangınları şu...

Popüler Konular

Yorumlar

CEVAP YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz