Makedonya Gezi Rehberi

Bu yıl bitmeden Balkanlarda en az bir ülkeye gitmeyi, 2017’nin mutlaka yapılması gerekenler listesine eklemiştim. Her zaman olduğu gibi ne yapmak istediğime karar verince ve onu istediğimden emin olunca, evren benim için çalışmaya başladı ve bir değil tam iki Balkanlar ülkesini görme şansını bana sundu. İlk Balkanlar ziyaretini bildiğiniz gibi Bosna’ya yaptık. Acının ve güzelliğin harmanlandığı şehir Saraybosna’ya ve Mostar’a gittik. İkincisi ise tam da acaba bir daha ne zaman o taraflara giderim diye düşünürken, sevgili Türk Hava Yolları’ndan gelen Makedonya davetiyle gerçekleşti. Anne kökenlerimin dayandığı ve beni bir süredir kendine çağıran Üsküp ve mükemmel doğasıyla Ohrid, unutulmaz bir haftasonu yaşattı bize.

şehirnotları-ohrid2

Ah Balkanlar…

Emir Kusturica’nın son filmi Aşk ve Savaş’ta bir dans sahnesi vardır. Balkanların tüm neşesi ve coşkusunu size sunarken, diğer yandan da yaklaşan karanlık geleceğin endişesiyle bir hüzün kaplar içinizi. Bu topraklarda gezerken hep gülersiniz ama bir yanınızı da merak ve hüzün kaplar. Çünkü tarihten bugüne içinden mavi ve yeşilin geçtiği topraklarda savaş, göçler ve acılar hiç eksik kalmamıştır. Bu sebeple ister istemez hep bu bilinçle gezersiniz, size binbir güzellik sunan bu yerleri.

şehirnotları-ohrid3

Makedonya hakkında bilinmesi gerekenler

Balkanlar hakkında birçoğumuz muhtemelen bölük pölçük, kulaktan dolma bilgilere sahibiz. Yugoslavya neresiymiş, nasıl bölünmüş, Makedonyası, Bosnası, Hırvatistanı nasıl olmuş oralar çoğumuzda biraz karışık. O yüzden önce buranın tarihiyle ilgili kısa bir bilgi verip, sonra anlatmaya başlamak istiyorum. Bu toprakları geçmişini bilmeden gezmek, çok üstün körü olacaktır çünkü.

1950’li yıllarda dünyanın en güçlü ülkelerinden biriymiş Yugoslavya. 1918’de Tito’nun liderliğinde kurulmuş olan Yugoslavya Federal Cumhuriyeti, Slovenya, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Karadağ, Sırbistan, Makedonya ve ve Sırbistan Cumhuriyeti içindeki Vojvodina ve Kosova otonom bölgelerinden oluşuyor. 1984’te günümüzde Bosna-Hersek sınırları içinde olan Saraybosna, Olimpiyat Oyunları’na bile ev sahipliği yapacak kadar gelişmiş bir şehirmiş. Yugoslavya doğal güzellikleri ve kaynaklarıyla tüm dünyanın bildiği, tanıdığı bir ülkeyken, Tito’nun ölümünün ardından 1991 – 92 yıllarında ayrılıklar başlamış. Makedonya’da bu kopuşlardan nasibini almış ve 1991’de bağımsızlığını ilan etmiş.

Makedonya’nın yaklaşık %65’i Ortodokslardan, %35’i Müslümanlardan oluşuyor. Müslümanların büyük çoğunluğu ise Arnavutlar, Türkler ve Boşnaklar. Ülkenin başkenti Üsküp, resmi dili ise Makedonca. Ama birçok yerde Türkçe konuşan insanlarla karşılaşabiliyorsunuz. Özellikle Üsküp’te Türkiye’den gelen çok sayıda öğrenci olması, son yıllarda bu sayıyı daha da arttırmış.

Ülkenin para birimi Makedon Dinarı (MKD). 1 TL 14 MKD civarında. Başkent Üsküp’te döviz bürosu bulmanız mümkün ama her saatte açık olmuyor. O yüzden gitmeden yanınıza MKD ya da Euro almanızı öneririm. Euro derken de 10 – 20 Euro gibi kolay bozdurabileceğiniz miktarlardan bahsediyorum. Aksi taktirde bizim gibi cebinizde 100’lükler varken parasız kalma ihtimaliniz yüksek. Dolar almayın çünkü her yerde geçmiyor.

Makedonya’nın başkenti Üsküp 

şehirnotları-üsküp3

Nasıl gidilir?

Üsküp’e İstanbul’dan 1-1.30 saatlik bir uçuşla ulaşabilirsiniz. Her havayolunun uçuşu mevcut. Bu maceraya hemen başlamak için tıklayın.

Saat farkı

İstanbul ile arasındaki saat farkı 1 saattir. Saat İstanbul’a oranla bir saat geridedir.

Üsküp’te ne yapmalı?

Ülkenin en büyük şehri, aynı zamanda başkenti olan Üsküp enteresan bir yer. Bir tarafta Osmanlı’dan kalma eski çarşı, hamamlar, camiler, diğer tarafta yeni inşa edilmiş bir Avrupa şehrini andıran devasa heykeller. Bu heykeller ülkenin vatandaşları dahil birçok kişi için tartışma konusu. Çünkü ülkede genç nüfusun %36’sı işsizken devasa heykellere milyon euro’luk yatırımlar yapılması, istihdama neden bu kadar yatırım yapılmıyor sorusunu getiriyor akıllara. Söylenenlere göre sadece şehrin merkezindeki Büyük İskender heykeli için harcanan bütçe 300 milyon euro! Bunun dışında İskender heykelinin tam karşısında İskender’in babası II. Filip’in heykelini, hemen yanında İskender’in doğumunu simgeleyen anne-oğul heykelini görmeniz mümkün. Heykeller bu kadarla bitmiyor tabi ki. Makedonya Meydanı’nın girişinde Şanzelize Bulvarı’ndaki Zafer Takı’nı andıran devasa bir kapı, Osmanlı Dönemi’nden kalma Taş Köprü’nün hemen karşısına yapılan yeni köprünün üzerinde, sağlı sollu her 5 metrede bir konumlanmış heykeller, Arkeoloji Müzesi ve yenilenen tüm binalarda yer alan heykeller şehirde biraz görgüsüz bir hava estiriyor desek abartmış olmayız açıkçası.

şehirnotları-üsküp

Üsküp’e gittiğinizde, Osmanlı’nın 600 yıl hüküm sürdüğü bu topraklarda bıraktığı eserleri görmekle geziye başlayabilirsiniz.

Günümüze kadar korunan ve eski çarşı bölgesinde bulunan eserler:

  • Üsküp Çarşısı
  • Taş Köprü
  • Muratpaşa Camisi
  • Kapan Han
  • Çifte Hamam
  • Suluhan

Bunun dışında yeni dönemde yapılmış olan ve şehrin silüetini önemli ölçüde değiştirmiş olan bina ve heykelleri şehre adımınızı atar atmaz görmeniz mümkün.

Bunlardan bazıları:

  • Milenyum Haçı
  • Makedonya Ulusal Müzesi
  • Makedonya Arkeoloji Müzesi
  • Rahibe Teresa Evi

şehirnotları-üsküp

Neden Büyük İskender?

MÖ 323-336 yılları arasında Makedonya krallığı yapan III. İskender ve Makedonyalı İskender gibi isimlerle de bilinen Büyük İskender, aynı zamanda dünyada en çok yer fetheden komutan. Genç yaşta Hindistan’a kadar gitmiş, döneminin en büyük imparatoru olmuş. Büyük İskender’in kimin atası olduğu ise, Yunanistan ve sınır komşusu Makedonya arasında yıllardır büyük tartışma konusu.

Üsküp’te nerede ne yenir?

Kesinlikle güzel et ve leziz kuru fasulye! Üsküp’ün kuru fasulyesi meşur, bizim bildiğimiz fasulyeye göre biraz daha tatlı ve çeşitli baharatlarla güveçte pişiriyorlar. Ben bayıldım açıkçası… Bir de bizim gibi fasülyeyi pilav ve cacıkla değil, et veya köfte ile yiyorlar. Nerede yemek gerekir derseniz bizim iki favorimiz var. Muhtemelen birçok yerde öneri olarak Destan’ı göreceksiniz. Orası turistik bir mekan olduğu için biz tercih etmedik.

Favorilerimiz:

Brenda Restoran

şehirnotları-üsküp3

Güveçte kuru fasülye yanında kemiksiz pirzola ya da köfte yiyin. Aynı eti İstanbul’da Nusret’te küçük bir servet karşılığı yersiniz muhtemelen. Burada yarım porsiyon et, yanında yarım fasulye ve ayrana 6 euro ödedik. Bu arada porsiyonlar oldukça büyük, o yüzden yarım porsiyonla fazlasıyla doyuyorsunuz.

Kosmos Restoran

şehirnotları-üsküp5

Yine güveçte kuru fasülye ama bu sefer yanında kendi yaptıkları leziz sucuklarını deneyin. Üsküp’ün meşhur armut gazozunu da burada tadabilirsiniz. Köz biberli mezeleri, cacığa benzeyen sosları ve salatası, armut gazozuyla birlikte, köfte, sucuk ve fasülye tabağına 9 euro ödedik. Çok aç değilseniz bu kadar kalabalık bir sofra fazla gelebilir.

Efsane Rigara tatlıcısı

şehirnotları-üsküp2

Burası bizim acıbademe benzeyen Türkçe adıyla “paraşüt” tatlısıyla meşhur. Acıbademden farkı cevizle yapılması ve arasında kaymak kıvamında lezzetli bir krema bulunması. Eski Üsküp çarşısının girişindeki bu tatlıcıyı mutlaka deneyin. Paraşüt tatlısının tanesi 40 MKD. Burada ayrıca cevizli ve fındıklı lokumların da tadına bakabilirsiniz. Lokumların katkısız olduğu lezzetinden belli.

Mekicite Od Strazha’da Pişi

şehirnotları-üsküp4

Bizim bildiğimiz hamur kızartmasının çok daha büyük parçalı olanı. Yanında koyu bir ayran ve peynirle yemek adetten. Olmazsa olmaz değil ama yol üstünde acıkırsanız aklınızda olsun.

Üsküp’e yakın gezilecek yerler

Matka Kanyonu

şehirnotları-matkakanyonu2

Üsküp’e 16 km uzaklıkta olan Matka Kanyonu, doğa tutkunları için harika bir rota. Kanyon boyunca yürüyüş ve sonrasında tekne ile Vrelo Mağarası’na yapılan bir yolculuk bu rotanın olmazsa olmazı. Treska ve Varnar nehrinin buluştuğu noktada yer alan göl, yaklaşık 5000 hektarlık alana yayılmış durumda. Burada yapılan en önemli aktivitelerden biri dağcılık. Hatta geçmişten günümüze burada dağ tırmanışı yaparken hayatını kaybedenler olmuş. Sonrasında alınan önemler bu ölümlerin biraz önüne geçmiş olsa da, sarp kayalıklardan oluşan kanyonda risk her zaman var.

şehirnotları-matkakanyonu2

Kanyon boyunca yürüyüşün ardından tekne ile yolculuk kısmına geçebilirsiniz. Yaklaşık 1 saat süren yolculuk size kıyı boyunca sıralanmış balıkçı evlerini ve kanyondaki mağaraları görme olanağı sunuyor. Vrelo mağarasında inip, mağaranın içini gezebiliyorsunuz. Tur ücreti kişi başı 400 MKD/6,5 Euro

Vrelo Mağarası

şehirnotları-vrelomağarası

Matka’daki doğa harikalarından biri de Vrelo Mağarası. Burası Avrupa’nın ikinci, dünyanın ise 14. en derin su altı mağarası olarak kabul görmüş ve bunun üzerine dünyanın yedi harikası projesinde aday gösterilmeyi hak etmiş. Fakat maalesef içeride yaşayan yarasa türünü soyu tehlike altında. Çünkü kozmetik firmalarının yarasa dışkısındaki cevheri fark etmesi ve mağarada sürekli temizlik yapması sonucu denge bozulmuş ve yarasaların nesli tehlikeye girmiş.

Manastır

Yeterli vaktimiz kalmadığı için bu gezide Manastır’a gidemedik fakat tarihi öneminden dolayı buradan bahsetmeden yazıyı bitiremeyeceğim. Makedonya’nın güneybatısında yer alan, ülkenin ikinci büyük şehri burası. Atatürk’ün şehri de diyebiliriz Manastır için. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri eğitimini aldığı Manastır Askeri İdadisi (1896-1898) bu şehirde yer alıyor. Aynı zamanda Manastır İttihat ve Terakki’nin en önemli merkezlerinden olmuştur, dolayısıyla Kurtuluş Savaşımız’ın başarısında rolü büyüktür. Manasıtr Üsküp arası mesafe 170 km’dir, bu da 2 saat 12 dakika gibi bir araba yolculuğuna denk gelir.

Bu sefer zaman ayıramadık ama ikinci ziyaretimizde, yol boyunca bize Manastır’ı çok öven rehberimiz Arslan ile gideceğimiz kesin.

Makedonya’nın incisi Ohrid

şehirnotları-üsküp

İncisiyle meşhur olan Ohrid için “Makedonya’nın incisi” demek de mümkün. Böyle güzel bir doğa, inanılmaz güzel renkler eşliğinde bir manzara sunan günbatımı sizi adeta büyülüyor. Sadece doğası da değil, tarihi mimarisi ve eski evleri de korunmuş Ohrid’in. Hatta Balkanlar’ın hikayesini anlatan Elveda Rumeli’nin çoğu sahnesi Ohrid sokaklarında çekilmiş.

Ohrid Gölü ve şehri Unesco dünya mirası listesinde yer alıyor. Ohrid kaleiçi bölgesi, Aziz Naum Kilisesi ve Saint Panteleymon Kilisesi Ohrid’in gezebileceğiniz yerleri arasında. Bunun dışında Ohrid’in kaynak sularının aktığı noktada tekne turu yapabilir ve gölün göz alıcı berraklıktaki sularını yakından görebilirsiniz. Bir gölden ziyade adeta durağan bir deniz gibi görünüyor Ohrid. Burada bir noktadan diğerine giderken katamaran turu yapmak da tercih edilen bir ulaşım şekli. Yolculukta eğer Türk olduğunuzu söylerseniz, Tarkan şarkıları eşliğinde bir yolculuk yapabilirsiniz.

Bu arada Ohrid’de gün batımı manzarası gerçekten efsane…

şehirnotları-ohrid6

Restoran Tino Ohrid

Balkanlara gidip eğlenceli bir Makedon gecesine katılmamak olmaz. Biz de Restoran Tino Ohrid’de canlı müzik eşliğinde bir geceye katıldık. Abartmıyorum uzun zamandır bu kadar eğlendiğimiz bir akşam olmamıştı. Biraz dans etmek istiyorsanız tek yapmanız gereken, canlı müzik olan bir akşamda Restoran Tino Ohrid’e gelmek ve kendinizi Balkan ezgilerinin ritmine bırakmak.

Ohrid’de ne yenir?

şehirnotları-ohrid

Makedon mutfağının Bosna mutfağı kadar efsane olmadığını söylemek zorundayım. Ya da biz çok efsane örneklere denk gelmemiş olabiliriz. Makedon mutfağında Üsküp bölgesinin meşhur köftesi, sucuğu, fasülyesi dışında, Ohrid’in de meşhur bir alabalığı var. Dilerseniz gitmişken onun tadına bakabilirsiniz. Balığın bir porsiyonu 900 KMD olmakla birlikte, menüdeki en pahalı yemek kendisi.

Ohrid’den ne alınır?

şehirnotları-ohrid-inci

Ohrid’in olmazsa olmazı inci. Şehirde dolaştığınızda sıra sıra dizilmiş onlarca inci dükkanı bulacaksınız. Fakat bunlardan sadece ikisi sertifikalı ürün satıyormuş. Bu dükkanlar Çınar ve Bizim İnci. Diğerleri de dışarıdan oldukça iyi görünse de, biz alışverişimizi sertifikalı olanlardan yapmayı tercih ettik. 5 Euro’dan başlayıp 100 – 200 Euro’lara ulaşan skalada harika takılar bulabilirsiniz.

Diğer Makaleler

Keşfet

Keyifle Noel Pazarı Gezebileceğiniz Şehirler

Kışın gelmesiyle beraber hepimizin içini bir yeni yıl coşkusu kapladı. Rengarenk süslerle donatılmış çam ağaçları,...

Antakya’de nerede ne yemeli?

Antakya'yı gezip lezzetleriyle ilgili bir yazıyı buraya bırakmamak, o güzelim mutfağa haksızlık olurdu. Yediklerimle...

İstanbul’un 5 yeşil kalesi

Çoğu zaman kalabalık ve gürültülü şehir hayatından kaçıp kendimizi doğanın kollarına bırakmak istiyoruz. Tüm...

Dijital göçebelerin uğraması gereken 5 muhteşem yer

Hem tatilim eksik olmasın hem de işlerim aksamasın diyenler toplanın!Pandemi süreciyle beraber bir mekâna...

İzmir Seyahat Rehberi: Ege’nin İncisine Yolculuk

Ege’nin incisi, değişmeyen tatil bölgesi, hem insanıyla hem doğasıyla ayrı bir yeri olan, Türkiye’nin...

Fidan Bağışı Yapabileceğiniz Güvenilir Kurumlar

Bugünlerde gündemimiz ne yazık ki oldukça can sıkıcı… Manavgat ile başlayan orman yangınları şu...

Popüler Konular

Yorumlar

  1. Ya yıllardır hep tatile gitmeyi planlarım da bir türlü nasip olmadı, bu sene durumu toparladım, 4-5 ay icinde bir gezi yapmayı planlıyorum, Balkan cografyası hem kultur olarak daha yakın hem ekonomik ama, acaba kendim bilet alıp tek basıma mı gezsem yoksa bir tur satın alıp rehberle mi devam etsem bilemedim, yani acaba hangisi daha iyi olur.
    Arkadası falan olmayan asosyal biriyim, cevrem yok o yuzden tek gitmeyi düsünüyorum, ve yeteri kadar ingilizcem de var hani yurtdısında gezebilmek icin.
    Hangisi daha iyi olur?

CEVAP YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz